Satürn, boyutça küçük ama gökcismi sayısını gözönüne aldığımızda büyük bir Güneş sistemine benzer. Çevresindeki muhteşem halkalar ve bu halkarın içinde ve dışında dolanan 56 uydusu ile dev bir Güneş sistemi. Bu uyduların içinde sadece Titan bizim Ay'ımızdan büyüktür, diğerleri daha küçüktür. 1789 yılında keşfedilen Enceladus, çapı 500 km olan ve gezegenin kalın E halkası içinde bulunan ilginç bir uydudur. Yüzey yapısı nedeniyle üzerine düşen güneş ışığının tamamını yansııtır. Yaklaşık 1.37 günde bir gezegenin çevresinde dolanan Enceladus tam bir küre şeklinde değildir.
Çatlaklar nasıl oluşuyor sorusuna bilim adamlarının yanıtı gecikmedi. 2004 yılının yaz mevsiminde Satürn'e ulaşan Cassini uzay aracı gezegeni ve uydularını yakından inceleme olanağı elde etti. Cassini bir çok bilimsel gözlem aracı taşıyordu. 2005 Temmuz ayında Cassini Encladus'un yüzeyinin 175 km yakınından geçti. bu geçiş sırasında uydunun güney kutup bölgesinin ayrıntılı fotoğrafını çekerken diğre gözlem aletleri de uydu üzerinde yoğunlaşmıştı. Uzay aracı birçok küçük buz parçaları ile karşılaşırken yüzeyde çok iri buz parçalarının da varlığını saptadı. Üstelik bu iri buz parçaları yeni oluşmuştu.
Satürn ve Enceladus'a yakın iki büyük uydu olan Tethys ve dione'nin bu küçük uyduya uyguladığı tedirginlik etkileri sonucu ortaya çıkan ısı, tamamen donmuş olan uydunun iç yapısındaki buzları erittiğini ve buharlaşan gazın basıncı ile sıcak suyun gayzerler vasıtasıyla yüzeye püskürdüğünü ve hemen o anda yüzeyin soğuk olmasından dolayı donduğunu ileri sürdüler. Gerçekten Cassini'deki yüzey sıcaklığını ölçen aygıtlar tam o çatlaklardaki sıcaklığın daha yüksek olduğunu gösteriyordu. Resimdeki sicakliklar Kelvin olarak verilmiştir, onlari bildiğimiz sıcaklık birimine dönüştürmek için kullanacağımız formül 0K derecenin -273 C derecesine eşit olduğudur. Yani 80K, -193C'ye ve 91K ise -182C'ye karşıt gelir. Bu ise çatlaklarda gayzer olduğunun açık kanıtıydı.
İçeriden püsküren buhar ve sıcak su yüzeye çıktığında buz parçaları olarak uyduyu terkettiği yine Cassini uzay aracı tarafından kanıtlandı. Bu buz parçaları E-halkasının temel yapı taşlarını oluşturuyordu. Bu halka içinde dolaşan diğer uydular, yani Tethys, Mimas, Dione ve Rhea halkalardaki bu buz parçalarını yakalayarak yüzey şekillerinin daha parlak gözükmesine neden olmaktadır. Bu sayede güneş ışığını yansıtma oranları normale göre daha fazla olmaktadır.
Enceladus hemen hemen sadece su buharından oluşmuş ince de olsa bir atmosfere sahiptir. Bu ise donmuş yüzeyin hemen altında sıvı suyun bulunduğunun bir göstergesidir. Bu atmosferde yine gayzerler dolayısıyla içerden yüzeye çıkan su buharı ile meydana gelmektedir. Cassini üzerindeki optik ve kırmızıötesi tayfçekerin yaptığı gözlemler yüzey ve atmosferin %99.9'unun sudan oluştuğunu gösterdi. geri kalan elementler ise karbon ve azottu. Bazı bilim adamlarına göre yaşamın temel taşını oluşturan tüm kimyasallar Enceladus'da bulunmaktadır. Yaşamın oluşması için bu uydu, Jüpiter'in Europa uydusundan çok daha elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Yüzeydeki çatlakların sıcaklığının daha yüksek olduğu görülüyor.